Schrödinger’in Kedisi : Kılıçdaroğlu’nun CHP’si

 
Schrödinger’in Kedisi : Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Schrödinger’in Kedisi : Kılıçdaroğlu’nun CHP’si

Parti kurultayında oy kullanacak delege seçimleri şaibeli olamaz. Demokratik bir lider, her kurultaya tek aday olarak girmez, parti içi örgütlenmeyi kendine bağlamaz.   Schrödinger’in kedisi olarak tarihe geçen bu deneyde, kutuya hapsolmuş bir kedi vardı. Yani aynı anda kedinin hem canlı hem de ölü olabileceği tahmini yapılabilirdi. Kutunun içine, radyoaktif bir parçacıkla bağlantılı bir zehir şişesi ve bir de algılama cihazı yerleştirilmişti[1]. İkisi de eşit olasılığa sahipti. . Demokratik bir parti lideri, 74 yaşında ve 13 yıl boyunca genel başkanlık yapmaz. 1935 yılında, Avusturyalı fizikçi Erwin Schrödinger, bu düşünce deneyini gerçekleştirdi ve kendi gerçeküstü dünyasını yarattı. Başta gözlemleyenler için bu kutu gizemli bir dünyaydı. Taa ki kutu açılana kadar. Bir zamanlar, fizik ve gerçeküstü dünyaların sınırlarında dolaşan bir bilim insanı, düşüncelerini kutuların içine hapsederdi. Çünkü kuantum dünyasının değişkenliğine işaret eden bu deneyde, radyoaktif parçacığın yayılıp yayılmayacağı henüz belirsizdi.

Schrödinger’in Kedisi : Kılıçdaroğlu’nun CHP’si

Taa ki kutu açılana kadar. Demokratik bir parti lideri, 74 yaşında ve 13 yıl boyunca genel başkanlık yapmaz. Çünkü kuantum dünyasının değişkenliğine işaret eden bu deneyde, radyoaktif parçacığın yayılıp yayılmayacağı henüz belirsizdi. Parti kurultayında oy kullanacak delege seçimleri şaibeli olamaz. Demokratik bir lider, her kurultaya tek aday olarak girmez, parti içi örgütlenmeyi kendine bağlamaz.   Schrödinger’in kedisi olarak tarihe geçen bu deneyde, kutuya hapsolmuş bir kedi vardı. 1935 yılında, Avusturyalı fizikçi Erwin Schrödinger, bu düşünce deneyini gerçekleştirdi ve kendi gerçeküstü dünyasını yarattı. Yani aynı anda kedinin hem canlı hem de ölü olabileceği tahmini yapılabilirdi. Başta gözlemleyenler için bu kutu gizemli bir dünyaydı. Bir zamanlar, fizik ve gerçeküstü dünyaların sınırlarında dolaşan bir bilim insanı, düşüncelerini kutuların içine hapsederdi. İkisi de eşit olasılığa sahipti. Kutunun içine, radyoaktif bir parçacıkla bağlantılı bir zehir şişesi ve bir de algılama cihazı yerleştirilmişti[1]. .